COVID Cephe Hattı Denizcileri: Denizcilik Sektörünün Rolü

Covid-19 salgınının başlangıcından bu yana, kimin "kilit çalışan" olup olmadığı sorusu zor bir tartışma konusu olmuştur; birçok kişi temel hizmetlerin doktorlar ve hemşireler tarafından sağlananların çok ötesine geçtiğini savunmaktadır. Birleşik Krallık hükümeti artık denizcileri resmi olarak kilit çalışanlar olarak kabul etse de, genel kamuoyunun bu çalışanların tedarik zincirinin devamlılığına yaptıkları katkılar hakkında çok az fikri olduğu tartışılabilir.

Denizcilik sektörü ve lojistik zinciri

Düşük maliyetli ve verimli deniz taşımacılığı, ticaretin ve kaynakların ihtiyaç duyulan yerlere taşınmasını sağlayan, haklı olarak ekonominin bel kemiği olarak adlandırılmaktadır. Hiçbir ülke hammadde, malzeme veya bitmiş ürün alıp satmak için denizcilik ağları olmadan ayakta kalamaz.

İngiltere uzun zamandır denizciliğe bağımlı bir ülkedir, ancak gelişmekte olan dünyadaki diğer ülkeler de sürdürülebilirlik, yaşam kalitesi ve kamu sağlığındaki iyileşmeleri denizcilik dünyasındakilerin sunduğu hizmetlere borçludur. Bu yıl 30 Eylül olarak belirlenen Dünya Denizcilik Günü, 2021'in uygun sloganı olan "denizciliğin geleceğinin merkezinde" ile tedarik zincirini canlı ve başarılı tutmadaki bu rolü vurgulamayı amaçlamaktadır.

Kamyon şoförleri, liman operatörleri ve depo çalışanlarının hepsi lojistik zincirinde hayati bir rol oynamaktadır, ancak her lojistik zincirinin deniz taşımacılığı ayağı belki de en kritik olanıdır. Bugün, hayatta kalmamızın bağlı olduğu gemilerde çalışan uluslararası denizcilerin sayısı yaklaşık 1,6 milyondur ve en yoğun olarak Çin, Filipinler, Endonezya, Rusya Federasyonu ve Ukrayna'dan gelenler bulunmaktadır.

COVID ile mücadelede kilit bir oyuncu

Kamuoyu ve medya şu anda mevcut olan çeşitli aşıların güvenliği ve bulunabilirliğine odaklanırken, bu aşıların küresel olarak sevk edilmesi ve dağıtılması için gereken muazzam lojistik başarılar üzerinde çok az düşünülmüştür. Denizcilik sektörü ekonomik istikrarsızlık ve karantina kısıtlamalarından en az diğerleri kadar etkilenmiş olsa da, bazıları soğutma gerektiren milyonlarca değerli aşı dozunu dünyanın dört bir yanındaki ülkelere ulaştırmaya devam ediyor.

Uluslararası denizciler ağının, mümkün olan en kısa sürede mümkün olduğunca çok sayıda insanı aşılamaya yönelik küresel girişim için vazgeçilmez olduğuna şüphe yok. Pandemi sırasında diğer temel ürünlerin eşzamanlı olarak tedarik edilmeye devam edilmesinden bahsetmiyorum bile - herhangi bir tüketicinin, ne olursa olsun rutin tedarik zincirlerini korumanın ne kadar kritik olduğunu anlaması için 2020'nin başlarında yaşanan tuvalet kağıdı krizini hatırlaması yeterlidir.

Zincirleme etkiler

Ancak denizcilik ve nakliye endüstrisinin rolü belki de daha bariz olan mal tedarikinden daha da öteye uzanmaktadır. Nakliye konteynerlerinin kendileri de sektörün yük beygirleri ve dayanıklılıkları sayesinde yeni, yeniden tasarlanmış rollerde hizmet vermeye devam edebiliyorlar. Pandeminin en yoğun olduğu dönemde, nakliye konteynerleri kullanılarak bulunan yaratıcı çözümler arasında bunların modüler konaklama yerlerine, taşan hastanelere ve aşılama tesislerine, uygun maliyetli ve çevre dostu araştırma tesislerine ve geçici test alanlarına dönüştürülmesi yer alıyordu.

Denizcilik sektörünün uzun zamandır ekonomik değerin önemli bir yaratıcısı ve herhangi bir ülkenin ekonomik ve siyasi başarısının önemli bir itici gücü olduğu anlaşılmıştır. Ancak nakliye konteynerleri ile denizcilik sektörü, Covid krizinin zirve yaptığı dönemde büyük bir fark yaratan ikincil bir kaynağı da istemeden sağlamış olabilir. İleriye dönük olarak, çevreye duyarlı, uygun fiyatlı ve geçici barınmaya ihtiyaç duyulan her yerde nakliye konteynerlerinin öne çıkmaya devam etmesi muhtemeldir.

Uluslararası Denizcilik Zirvesi, denizciler için daha iyi güvenlik ve destek ihtiyacının altını çizdi. Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanı Grant Shapps, "Bu salgın boyunca denizciler, hayati önem taşıyan malzemelerin ülkeye akmasını sağlamada bazen görünmese de çok önemli bir rol oynadılar" dedi. Ancak ne yazık ki, geçen yıl denizcilerin karantina kısıtlamaları nedeniyle gemilerde mahsur kaldığı birkaç olaydan sonra, daha fazlasının yapılması gerektiği açıktır. Mürettebatın yasal olarak izin verilenden daha uzun süre gemide mahsur kalması ve diğerlerinin ücret almadan kıyıda çürümesi, bu işçilere olan bağımlılığımızın onlara yapılan muameleye yansımadığını göstermektedir.

Meslekten olmayan insanların çoğu, günlük yaşamlarındaki neredeyse her maddi kolaylığın temelini oluşturan geniş ve karmaşık lojistik ağ hakkında çok az fikre sahiptir. Koronavirüs salgını sırasında, hepimiz çalışkan denizcilerden oluşan bu ağın kırılganlığını ve önemini hatırladık ve normalde "gerekli" olarak kabul ettiğimiz tanımımızı genişletmek zorunda kaldık.

Birçok ülkede aşı uygulamasının başladığı ve tedarik zincirlerinin istikrara kavuştuğu şu günlerde, acil durum karşısında düzen ve istikrarı sağlamak için çoğu zaman fark edilmeden çalışan adanmış kadın ve erkekleri hatırlamakta fayda var. Dünya salgından henüz tam olarak kurtulamamış olsa da, denizciler en ön saflarda yer almadan attığımız adımlardan herhangi birinin nasıl başarılabileceğini hayal etmek imkansız.